Haber

MIKTA 8. Parlamento Başkanları Konferansı sonrası ortak bildiri yayınlandı

MIKTA 8. TBMM Liderler Konferansı’nın ardından yayınlanan ortak bildiride, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında hayatını kaybedenler için Türkiye’ye taziyeler iletildi.

??????Türkiye, Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya’dan oluşan MIKTA 8. Meclis Konuşmacıları Konferansı İstanbul Sepetçiler Kasrı’nda gerçekleştirildi.

Konferansın ardından ortak bildiri yayınlandı.

Bildiride, İstanbul’da düzenlenen “Çok Taraflılık, Küresel Karşılıklı Bağımlılık ve Parlamentolar” konferansında 21. yüzyılda ulusal parlamentoların karşı karşıya olduğu zorluk ve fırsatların görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, çok taraflılığın teşvik edilmesi ve küresel karşılıklı bağımlılığın ele alınmasının değeri ele alındı.

Depremlerde hayatını kaybedenler için Türkiye’ye başsağlığı dileklerinin iletildiği açıklamada, MIKTA ülkelerinin depremlerin ardından hemen arama kurtarma ekipleri ile tıbbi ve insani yardımları sevk ederek gösterdikleri güçlü dayanışmanın sevindirici bir örnek teşkil ettiği kaydedildi. afetler karşısında uluslararası işbirliği açısından.

Bölgesel ve küresel konularda işbirliği yolları aramak için değerli bir forum işlevi gören MIKTA Meclis Konuşmacıları Konferansı’nın önemi vurgulanan bildiride, günümüz dünyasının birbiriyle eşi benzeri görülmemiş bir ilişki düzeyine ulaştığı ve ülkeler arasında işbirliğinin gerekliliği vurgulandı. ve hiçbir ülkenin bu sorunları kendi başına çözemeyeceğini.

Bildiride, giderek karmaşıklaşan küresel zorluklar karşısında, parlamenter diplomasinin küresel diyalog ve işbirliği inşa etmek için paha biçilmez bir araç haline geldiği belirtildi.

Uluslararası sistem ve kurumların mevcut sorunların çözümü, şiddetin önlenmesi, barışın tesisi ve istikrarın sağlanması konularında üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmekte güçlük çektiklerinin altı çizilen bildirgede, özellikle Birleşmiş Milletler’in bu sorunlarla daha doğru bir şekilde başa çıkabilmek ve daha adil ve barışçıl bir dünya düzenini teşvik etmek. Çok taraflı sistemin ve kurumlarının güçlendirilmesi gerektiğinin ve bunun uluslararası kurumların adalet ilkeleri ışığında reforme edilmesiyle mümkün olacağı belirtilerek, MIKTA üyesi ülke hükümetlerinin uluslararası sistemin reformunda aktif rol almaya davet edildiği, çoğulculuk ve kapsayıcılık.

Bildiride, yapay zeka ve diğer yeni teknolojilerin insani ve ekonomik kalkınmayı desteklemek, yaşam kalitesini artırmak ve küresel sorunları çözmek için değerli bir potansiyele sahip olduğu, ayrıca ayrımcılık riskleri, mahremiyet ihlalleri, siber güvenlik tehditleri ve emek piyasalarının bozulması. Geliştirme ve kullanım süreçleri için uluslararası standartlar ve yönergeler oluşturmanın değerini vurguladı.

Bildiride, her geçen yıl daha da artma eğiliminde olan savaş, terör, çevre afetleri, doğal afetler, yoksulluk ve gıdaya erişim kısıtlamalarının sistematik olmayan göçü artıran faktörler olduğu belirtilirken, göçe yönelik politikaların belirlenmesi gerektiği belirtildi. sistematik olmayan göçün kaynak ülkeler, transit ülkeler ve hedef ülkeler üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileri çerçevesinde geleceğe yönelik özellikle sistematik olmayan göç bağlamında insan hakları boyutunun gözden kaçırılmaması gerektiğinin altı çizildi.

Dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olan Türkiye’nin insani yaklaşımının takdirle izlendiği bildirgede, inançlı, uygun ve uygun bir yaklaşım gerektiren mülteci hareketliliği konusunda uluslararası toplumun bilinçlenmesi gerekiyor. bölgesel ve küresel zorlukları şiddetlendirme potansiyelini azaltmak ve yükün paylaşılması için elverişli bir ortam yaratmak için yeterli yönetim. işbirliği daveti

Bildiride, salgın hastalıklar gibi krizler yaşanırken, son yıllarda tüm dünyada artan ve ana akım siyasi hareketler tarafından bile kullanılmaya başlanan yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi dahil her türlü ayrımcılığa karşı mücadele çağrısında bulunuldu. , doğal afetler ve son dönemdeki savaşlar sadece bölgesel değil, aynı zamanda bölgeseldir. Bu krizlerin dünyanın her yerini etkileyebileceği, bu krizlerin iklim değişikliğine paralel olarak gıda güvenliğini ve tedarik zincirlerini tehdit ettiği ve ekonomik zorluklar içindeki savunmasız kümeleri daha da yoksullaştırdığı belirtiliyor. konuşuldu.

Gıda güvenliği bağlamında Ukrayna tahılının Karadeniz’den taşınmasının öneminin altı çizilen bildiride, Türkiye ve BM’nin Tahıl Koridoru anlaşmasının imzalanmasındaki girişimleri ve arabuluculuklarından dolayı övgüde bulunuldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu